İSTANBUL – İstanbul’un Beyoğlu ilçesi tarihi yapılarıyla, yaşam kültürüyle ve 24 saat açık mekanlarıyla en çok tercih edilen ilçelerin başında yer alıyor. İlçe 20 yıldır AK Parti tarafından yönetiliyordu. Özellikle Gezi Parkı protestolarının ardından eylemcilere destek verdiği gerekçesiyle Taksim esnafı sürekli hedef gösterildi, alkollü mekanlar da ‘cezalandırıldı’.
KESİLEN CEZALAR, TOPLATILAN SANDALYELER, KAPATILAN MEKANLAR…
2011 yılından itibaren alkollü mekanların önüne atılan masa ve sandalyeler müşterilerin olduğu saatlerde ansızın getirilen belediye araçlarına atılarak toplatıldı, masalar ve sandalyeler parçalandı. İşgaliye adı altında mekan sahiplerinden büyük harç ücretleri istendi. Müzik sesi, çalma saatleri gibi gerekçelerle mekanlar günlerce kapatıldı. Esnaf milyonlarca liralık zarara uğradı.
Özellikle alkollü mekanların olduğu caddeler ve sokaklar tadilat gerekçesiyle haftalarca kapatıldı, tadilat uzatıldı.
Korona virüsü pandemisi döneminde getirilen kısıtlamaların ardından esnaf büyük borçlara rağmen ayakta durmayı başardı. Pandeminin ardından alkollü içeceklere peş peşe yapılan zamlar ve kira artışları esnafa büyük zorluklar yaşattı. Zorluklara direnemeyen ve borçlarını ödeyemeyen Beyoğlu’nun simgesi birçok mekan ya kapatıldı ya da el değiştirdi.
BOMBALI SALDIRLARIN HEDEFİ OLDU
İstiklal Caddesi, 19 Mart 2016 ve 13 Kasım 2022’de bombalı saldırıların hedefi oldu.
Yasaklar ve saldırılar İstanbulluların tercihini de etkiledi ve Taksim, buluşmalar için birinci tercih olmaktan çıktı. Tercih değişikliği esnafı dar boğaza itti.
31 MART YEREL SEÇİM SÜRECİNDE ESNAF ÇALIŞMALARA BAŞLADI
Tüm bunlar devam ederken 31 Mart Mahalli İdareler Seçimi süreci başladı. DEM Parti Beyoğlu’nda aday çıkarmadı. Taksim esnafı da birleşerek CHP adayı İnan Güney’i destekledi. Buna yönelik çalışmalar yapıldı, broşürler dağıtıldı.
Taksim Esnaf Girişimi, “İnan Günay’ı neden destekliyoruz?” başlıklı broşürler hazırladı.
Broşürde, “Belediyenin, esnafın korkulu rüyası olan ve esnafı müşteri gibi gören anlayışın tersine, esnafı dinleyen, semt yönetiminde söz hakkı tanıyan, birlikte iş birlikleri geliştiren bir anlayışta olacağına söz verdiği için, işgaliye için astronomik harç bedeli isteyen ve idari cezalarla esnafı sindirmenin tersine, sosyal belediyecilik anlayışına sadık kalacağını savunduğu için, tarihsel olarak semtin dinamikleri olan ve Taksim ile özdeşleşen; tiyatro, sinema ve kütüphane gibi kültür merkezlerini yeniden oluşturmasını destekleyeceğine söz verdiği için İnan Güney’i destekliyoruz” ifadelerine yer verildi.
Broşürler Taksim, Karaköy ve Cihangir’deki esnafa dağıtıldı.
20 YILLIK İKTİDAR EL DEĞİŞTİRDİ
31 Mart’ta yapılan seçimlerin ardından Beyoğlu Belediye Başkanı ve AK Parti’nin adayı Haydar Ali Yıldız, yüzde 40,74 oy oranıyla seçimi kaybetti. Oyların yüzde 49,22’sini alan CHP adayı İnan Günay belediye başkanı seçildi. Böylece AK Parti’nin 2004 yerel seçiminden beri yönettiği Beyoğlu Belediyesi, CHP’ye geçti.
‘ŞİMDİ EĞLENCE ZAMANI’
Taksim Esnaf Girişimi, desteklediği adayın kazanmasının ardından cumartesi günü saat 20.30 ile 22.30 arasında “Yeniden Beyoğlu” sloganıyla bir festival düzenleyecek. Festivale Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Günay da davet edildi. Ancak Günay’ın festivale katılıp katılmayacağı yönünde net bir bilgi verilmedi.
Taksim’in ikonik sokaklarından olan Mis, Kurabiye ve Saklı Süslü’de yer alan aralarında bar, meyhane, pastane, çaycı, kitabevi ve berberin de olduğu 20 işletme festivalin organizatörü olarak yer alıyor. Festivale, Boğaziçi Üniversitesi ve İTÜ müzik grupları, Stüdyo Frankie dansçıları ve The Uninvited Jazz Band davetli olarak katılacak.
‘BEYOĞLU’NU SANATA HASRET BIRAKTILAR’
Taksim Esnaf Girişimi Temsilcisi İsa Kaya, “Beyoğlu’nu yıllardır kültür, sanat ve müziğe hasret bıraktılar. Eskiden gece saat 23.45 sinema seansı sonrası çok önemli bir zaman dilimiydi bizim için… Seyirci çıkışta bize uğrar, her esnaf son satışlarını yapar, kâr elde ederdi. Seans dağılışlarında kentin eğlencesi başlardı. Şimdilerde biz esnaf olarak bile sinemaya gidecek yer bulamaz olduk. Son bir yıldır İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarını bu durumun dışında tutmak gerekir tabi ki” dedi.
‘BEYOĞLU HERKESİ DEĞİŞTİRİR, BAĞRINDA BESLER’
“Sokaklar güvensiz oldu çünkü karanlık kaldı. Bu durumda eski yönetimin payını anlatmaya gerek bile yok” diyen Kaya, sözlerine şöyle devam etti:
“Neredeyse ağır ceza mahkemelerinin verdiği kararlara benzer kararlar alınarak tüm esnaf astronomik cezalara mahkum edilip belediyeye borçlandırıldı. Yabancıların gelişi ile ilgili ırkçı-milliyetçi bir yerden bakmıyoruz. 36 yıldır Beyoğlu’nda yaşıyor, 22 yıldır da esnaflık yapıyorum. Beyoğlu herkesi değiştirir, bağrında besler, ilçemizin önemi de buradan gelir. Çünkü Beyoğlu, kültürel bir zenginliğe sahip olmanın gereği olarak farklılıklarla var olan bir ilçedir.”
‘HEPİMİZİN ORTAK SORUNU, BEYOĞLU’NUN VARLIK SEBEBİNİ YOK ETMEYE ÇALIŞMALARI’
Yaşadıkları sorunları ve çözüm beklentilerini anlatan İsa Kaya şunları söyledi:
“Hepimizin ortak sorunu, Beyoğlu’nun varlık sebebini yok etmeye çalışmalarıdır. Peki nasıl yok etmeye çalıştılar? Müzik, kültür ve sanat ranta kurban edildi. Onlarca konser mekanı kapatıldı, mekan ruhsatları sudan bahanelerle iptal edildi, tiyatro ve sinemalar kapatıldı, yetmez gibi bu hafıza mekanları unutturulmaya çalışıldı. İstiklal Caddesi’nin sembolü konumundaki sokak müzisyenlerinin çalışmaları engellendi, müzisyenler dağıtıldı. Daha önce dışarıdan gelen sokak müzisyenlerinden biz esnaf olarak sahne anlamında faydalanıyorduk. Dünyadan çok ünlü müzik grupları seyahat amaçlı Beyoğlu’na gelirdi… Böylece maliyetler bizim için düşüyordu ve sahne verebiliyorduk. Ama mevcut durumda bunu imkansız kıldılar.
Yeni yönetimin çözmesi gereken konulardan birinin de bu olması gerektiği kanaatini taşıyoruz. 31 Mart’ta seçilen Belediye Başkanı İnan Güney, en çok bu konularda bizlere taahhütlerde bulundu. Kent uzlaşısı kapsamında Taksim Esnaf Girişimi olarak yeni başkana ilk günden beri sahada her konuda destek verdik. Önümüzdeki süreçte sokağa yerleştirdiğimiz masa sandalyeler başta olmak üzere esnafı ilgilendiren tüm konularda belediye ile birlikte çalışmak istiyoruz. Yerel yönetim bağlamında, yeni dönemde büyük bir nefes alacağımıza inanarak, geleceğe daha umutlu bakmaya başladık.”
‘ESNAFI YILDIRMA POLİTİKASI UYGULANDI’
Mis Sokak’ta bulunan Jack Bar’ın sahibi Enes Çetin, festivali ve yönetim değişikliğini, “Eskiye doğru yeniden Beyoğlu!..” olarak tanımlıyor.
İlk olarak 15 yıl önce bir ziyaret için geldiği Beyoğlu’nda, son 2 yıldır esnaf olan Çetin, semtte yaşanan süreci şöyle anlatıyor:
“Kalabalık içerisinde dolaşırken insanların birbirlerine bakarken tebessümle selam vermeleri içimi ısıtmıştı. Beyoğlu’nun hikâyesi, sokakları, esnafı ve misafirleri beni buraya daha çok bağladı. Sonrasında her fırsatta kendimi Beyoğlu’nun özgür sokaklarında buluyordum. Ama zamanla Beyoğlu’nun kültürünü değiştirme politikasına girildi. Bunu gerek esnafı gerek buraya gelen bizleri yıldırarak yapmaya başladılar. Nitekim Beyoğlu’nun kültürünü bozup amaçlarına ulaşacaklarını düşündüler. Dünden bugüne her şekilde mücadele eden Beyoğlu esnafı ve Beyoğlu sakinleri sayesinde bugün yeniden Beyoğlu diyebiliyoruz. Son iki yıldır Beyoğlu’nda esnaflık yapıyorum. Yeni yönetimden, Beyoğlu Belediyesi’nden beklentimiz esnaf dayanışması ile esnafların desteklenip güçlendirilmesi. Sonrasında hep beraber daha güçlü bir şekilde ‘Eskiye doğru yeniden Beyoğlu’ diyebiliriz. Geçmişte yaptık oldu, yine yaparız yine olur.”
‘VERGİLERİN BİZE DÖNDÜĞÜNÜ HİÇ GÖRMEDİM’
Festival organizatörleri arasında yer alan Semerkand Kitabevi’nden Kemal Koçak, “25 yıldır Beyoğlu Süslü Saksı Sokak’ta işyeri olan biriyim ve ödenen vergilerin hiçbir şekilde bize döndüğünü görmedim. Emlak ve çöp vergisi ödemelerini kastetmiyorum, ‘Kültür Vakfı Katkı Payı’ isminde bir vergi ödüyoruz. Bu vergiyi, burada işyeri olan tüm mükellefler ödüyor. Her yıl iki taksit halinde ödüyoruz. 2023 yılında her bir taksiti 83,20 lira olmak üzere toplan 166 lira 40 kuruş ödedim. Bu vergilerin bize döndüğünü hiç görmedim, buradan toplanan vergiler, Beyoğlu’na bağlı başka semtlere aktarılıyor, bu bir haksızlıktır” dedi.
25 YILLIK ESNAF ANLATIYOR: BEYOĞLU NE ZAMAN DÖNÜŞTÜRÜLDÜ?
25 yıldır Beyoğlu’nda esnaf olan Azad Bozan, “Beyoğlu, gençlik dönemlerimizde kültür ve sanata dair etkinliklerin yapıldığı, sanatçılarla sokakta karşılaşabildiğimiz bir durumdaydı. Sırf bu yüzden ta Bağcılar’dan arkadaşlarla Beyoğlu’na ünlü bir sanatçıyı görme hevesiyle gelirdik. Sanatçı ile halkın aynı sokakta yürüyebildiği bir yerdi burası. Butik tiyatro, sinema, müzik ve etkinlik mekanları kendini var etmeye çalışan yeni yeteneklerin sahne alabildiği bir misyon üstleniyordu. 1999’dan beridir Beyoğlu’nda mekan işletmeciliği, kültür-sanat organizatörlüğü yaptım. Şu an müzik gruplarına menajerlik yapıyorum” dedi.
Azad Bozan, değişim sürecini ve müdahaleleri şu sözlerle anlattı:
“Özellikle 2016’dan bu yana Beyoğlu bilinçli bir el tarafından değişime, dönüşüme tabii tutuldu ve sanatçının, eğlence kültürünün ve Beyoğlu’na has yaşam kültürünün nefes alamaz hale getirilmesinin önü açıldı. Özellikle Beyoğlu’ndaki simgeleşmiş ve belli bir kültürü temsil eden mekan ve sokaklar ya kapatıldı ya da lokanta ve nargile kafelerle doldurularak yanından geçilemez hale getirildi. Beyoğlu’nun sosyolojisi önceki dönem yerel yönetimler tarafından ısrarla muhafazakarlaştırılmaya çalışıldı ve kısmen de başarılı olundu. Sanatçılar buradan uzaklaştılar; zira ne sahne alabilecekleri butik mekanlar ne de sosyalleşebilecekleri platformlar kaldı. Önceleri gece hayatı ve eğlence kültüründen kaynaklı turist çeken Beyoğlu, şu an hali hazırda muhafazakar turistin giyim ve gıda tüketimi için gezdiği bir lokasyona dönüşmüş durumda.”