Schmidt Okyanus Enstitüsü, Şili kıyılarının açıklarında düzenlediği keşif gezileriyle hem deniz tabanının haritasını çıkarıyor hem de yeni türler buluyor.
Bu yıl yapılan önceki çalışmalarda en az 100 yeni tür saptanmıştı. Schmidt Okyanus Enstitüsü 28 Ağustos’ta yaptığı açıklamada, Nazca Sırtı adlı dağ sırasında 28 günlük son keşif gezisinin sona erdiğini duyurdu.
3 BİN 110 METRE UZUNLUĞUNDA YENİ BİR DENİZ DAĞI
Independent Türkçe’nin aktardığna göre Uluslararası sularda yer alan Nazca Sırtı’nda, Şili kıyılarının yaklaşık 1450 kilometre açıklarında yer alan neredeyse 3 bin 110 metre uzunluğunda yeni bir deniz dağı keşfedildi. Su altındaki muazzam yapı mercanlara ve nadir deniz canlılarına ev sahipliği yapıyor.
Sonar sistemden yararlanan araştırmacılar bunun yanı sıra 9 deniz dağını da inceleyip haritasını çıkardı.
Bir su altı robotuyla bu bölgelere düzenlenen keşif gezilerinde birbirinden etkileyici deniz canlıları gözlemlendi.
Araştırmacılar çok nadir bir kalamar cinsi olan Promachoteuthis adlı hayvanı ilk kez canlı halde görüntüledi. Sadece üç türü bilinen bu kalamar cinsi bugüne kadar hep ölü örnekler üzerinden incelenmişti.
Çalışmalarda, uçan spagetti canavarı diye bilinen Bathyphysa conifera adlı nadir bir sifonofor türünün iki üyesi de bulundu.
Casper denen bir ahtapot türü de ilk kez Büyük Okyanus’un güneyinde görüldü. Bilim insanları bu canlının varlığından 2016’dan beri haberdar olsa da daha önce hiç ele geçirilmediğinden türü net olarak tanımlayamamış ve bir isim verememişti.
Keşif gezilerinde 20 yeni potansiyel tür saptandı fakat bunun doğrulanması için daha fazla çalışmaya ihtiyaç var.
Araştırmacılar deniz dağlarından birinde yaklaşık 800 metre karelik bir alana yayılan bir mercan bahçesi de buldu. Derin su mercanlarından oluşan bahçe, sebastes, yılanyıldızı ve kral yengeç gibi canlılara ev sahipliği yapıyor.
Schmidt Okyanus Enstitüsü’nden Tomer Ketter “Bölgeye düzenlediğimiz üçüncü keşif gezisini tamamlayarak Nazca ve Salas y Gómez sırtlarında yaklaşık 25 deniz dağını inceledik” diyerek ekliyor:
Bulgularımız bu ekosistemlerin olağanüstü çeşitliliğini vurgularken, aynı zamanda deniz dağı ekosistemlerinin birbiriyle nasıl bağlantılı olduğuna dair anlayışımızdaki boşlukları da ortaya koyuyor. Bu keşif gezilerinden elde edilen verilerin gelecekteki politikaları şekillendirmeye katkı sağlayarak bu el değmemiş ortamları gelecek nesiller için korumasını umuyoruz.
Halihazırda Nazca Sırtı’nın deniz koruma alanı ilan edilmesi değerlendiriliyor.
Dünya okyanuslarında saklı deniz yaşamını saptamak üzere çalışan uluslararası işbirliği Ocean Census Bilim Direktörü Prof. Alex David Rogers ise bulguları şöyle değerlendiriyor:
Büyük Okyanus’un güneydoğusundaki deniz dağları, bugüne kadar başka hiçbir yerde bulunmayan türlerle olağanüstü bir biyolojik çeşitliliğe ev sahipliği yapıyor.
Yeni türlerle ilgili detayların Ocean Census’la paylaşılması planlanıyor. 10 yıl içinde 100 bin yeni tür tanımlamayı amaçlayan kuruluş, bu sayede deniz ekosistemlerinin korunmasına ön ayak olmayı amaçlıyor.