TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Aras oldu

Gül KABA DEMİR-Burak KESKİNCİ-Mehmet ALA/İSTANBUL, –Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) seçimli olağan genel kurul toplantısını gerçekleştirdi. Oybirliğiyle TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Aras oldu. Yeni seçilen TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı bankacı Ömer Aras, “Bu görevi üstlenmem için gösterdiğiniz güvene teşekkür ediyorum. Hakikaten zor bir görev. Özellikle Tuncay Özilhan gibi efsane başkandan sonra görevi devralmak cidden zor. Bugün seçilen diğer üyelerin de katkılarıyla sizlerden gelen geri bildirimlerle istişare ve tavsiye sorumluluğumuzu en iyi şekilde yapmaya gayret edeceğiz” dedi.

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) seçimli olağan genel kurul toplantısını gerçekleştirdi. Toplantının açılış konuşmasını TÜSİAD yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan yaptı. TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan olağan genel kurul toplantısında yaptığı konuşmada refahın adil dağılmasına dikkat çekerek “Yüksek enflasyon ve refah üretmeyen büyüme, geçim sıkıntısını getirir. Büyümenin kaynağını tüketime, kentsel ranta, verimliliğe katkısı sınırlı projelere dayandırmak doğru değildir. Oysa kaynakları verimli kullansak, toplanan vergilerde israfı önleyip, eğitim ve diğer sosyal harcamaların payını artırabilsek, durum farklı olabilirdi. 2024 yılında Türkiye hala gelir adaletsizliği ile mücadeleye devam ediyor” dedi.

TUNCAY ÖZİLHAN ONURSAL BAŞKAN SEÇİLDİ

Açılış konuşmasının ardından Bülent Eczacıbaşı, Tuncay Özilhan’ın onursal başkan olmasını kurul üyelerinin oylamasına sundu, önerge oybirliğiyle kabul edilerek  Tuncay Özilhan TÜSİAD Onursal Başkanı oldu. Rahmi Koç oylamanın ardından Özilhan’a tüm üyeler adına teşekkür plaketi verdi.

YENİ BAŞKAN ÖMER ARAS OLDU

Açılış konuşmalarının ardından 2023 yılı faaliyetleri ve bütçe raporuna ilişkin bir sunum yapıldı. Daha sonra 2024-2025 yılı Yüksek İstişare Konseyi Başkanlık Divanı oylamasına geçildi. Oybirliğiyle TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı bankacı Ömer Aras oldu. Başkan Yardımcılığı görevine ise Ömer M. Koç, Arzuhan Doğan Yalçındağ, N. Ümit Boyner, Zekeriya Yıldırım getirildi. Sekreter olarak da Tayfun Bayazıt ve Agah Uğur seçildi.

Toplantı salonuna kurulan oy kabinlerinde ise gizli oylama da yapıldı. Oylamada 13 yönetim kurulu üyesi seçildi.

GENEL KURULLARIMIZA HEP GÜNDEME İLİŞKİN DEĞERLENDİRMELER DAMGASINI VURUR

Tuncay Özilhan görevde bulunduğu zaman diliminde yaptığı konuşmalardan örnekler vererek söze başladı. Özilhan, “Bugün Yüksek İstişare Konseyi Başkanı olarak son kez sizlerin huzurundayım. Gündemin her zaman çok yoğun olduğu ülkemizde, genel kurullarımıza hep gündeme ilişkin değerlendirmeler damgasını vurur. Fakat gündem ne kadar yakıcı olursa olsun, zaman zaman geri yaslanıp, daha uzun bir perspektiften değerlendirme yapmak gerekir” diye konuştu.

Son yıllarda dünyada yaşanan felaketlere değinen Özilhan “Geçtiğimiz dokuz yılda ülkemizde de baş döndürücü bir gündem vardı. Bu derin değişimler dönüşümler karşısında siyasi, ekonomik ve sosyal temellerimizi sağlamlaştırmak gerekiyordu. Dış politikada pazarlıkçı yaklaşımın yerini ilkeler bazında bir politikanın almasından yana olduğumuzu defalarca vurguladım. Batının bir parçası olduğumuzu unutmamamız gerektiğine, Türkiye’nin batı ve doğu arasında bir köprü olduğuna ve AB üyelik sürecinin önemine işaret ettim” ifadelerini kullandı.

AB, TÜRKİYE İÇİN VAZGEÇİLMEZ ÖNEME SAHİPTİR

Özilhan, “Küresel riskler, bölgesel tehditler, ekonomik çıkarlar dikkate alındığında, AB Türkiye için vazgeçilmez öneme sahiptir. Bunu sürekli ifade ettim. 1999 yılında yönetim kurulu başkanı olduğum yıl Türkiye AB’ye aday ülke statüsü kazanmıştı. 2015 yılında yüksek istişare konseyi başkanı olduğumda AB ile müzakerelere başlayalı 10 yıl olmuştu. 2024 yılında Türkiye hala AB üyelik sürecine devam ediyor” dedi.

Özilhan, “2016’da bir darbe girişimi yaşadık. Son dokuz yılda sekiz kez sandık kuruldu. 2 cumhurbaşkanlığı, 4 meclis, 1 halkoylaması, birisi gelecek ay olmak üzere 2 yerel seçim gündemimizi doldurdu. Parlamenter sistemden Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçtik. İktidar yapısı değişmedi ama siyasi gerilim de hiç düşmedi; hatta sürekli olarak tırmandı. Konuşmalarımda kısır siyasi çekişmeleri bir kenara bırakmak gerektiğini vurguladım” diye konuştu.

2024 YILINDA TÜRKİYE HALA TERÖRLE MÜCADELEYE DEVAM EDİYOR

Tuncay Özilhan, “2024 yılında Türkiye hala siyasi istikrar arayışına devam ediyor. Terör de yakamızı hiç bırakmadı.  2024 yılında Türkiye hala terörle mücadeleye devam ediyor.  Göreve geldiğimde 1999 Gölcük depreminin üzerinden altı yıl geçmişti. Geçen sene ise yaşadığımız korkunç depremin yaralarını hala tam olarak saramadık. 2024 yılında Türkiye hala Marmara depremine nasıl hazır olunacağını tartışmaya devam ediyor” dedi.

YAPISAL SORUNLARI ERTELEMEDEN ÇÖZMEK GEREKİR

Ekonomik durumun tüm konuşmaların temel başlıklarından birisi olduğunu söyleyen Özilhan, “Yüksek enflasyon, TL’nin değerinde istikrarsızlık, düşük tasarruf oranı, cari açık, düşük verimlilik, düşük katma değerli üretim, orta gelir tuzağı, teknolojide geri kalma endişesi, yeşil ekonomiye uyum ihtiyacı nitelikli eleman sorunu ekonomik durumun vaz geçilmez başlıkları idi.  Bu sorunlar orta yerde duruyorken palyatif çözümler sadece vakit kaybına yol açar. Konjonktür ne kadar elverişsiz olursa olsun, geleceği kaybetmemek için uzun vadeli düşünmek, yapısal sorunları ertelemeden çözmek gerekir” diye konuştu.

2024 YILINDA TÜRKİYE HALA MAKROEKONOMİK İSTİKRAR ARAYIŞINA DEVAM EDİYOR

Özilhan, “2015 yılında enflasyon yüzde 9, kişi başı gelir 11 bin dolar, cari açığın GSYH’ya oranı yüzde 3’tü. Son verilere göre enflasyon yüzde 65, kişi başı gelir 10 bin 659 dolar, cari açığın GSYH’ya oranı ise yüzde 3,6 oldu. 2024 yılında Türkiye hala makroekonomik istikrar arayışına devam ediyor. 2015 yılında Türkiye ekonomisinin dünya ekonomisindeki payı yüzde 1.15, küresel mal ve hizmet ihracatındaki payı ise yüzde 4.1 idi. Bu oranlar 2022 yılında da değişmedi. 2024 yılında Türkiye hala küresel ekonomideki payını artırma arayışına devam ediyor” ifadelerini kullandı.

GELİŞKİN BİR ÜRETİM KAPASİTESİ, HEM SANAYİDE, HEM TARIMDA, STRATEJİK ÖNEMDEDİR

Özilhan, “İlk konuşmamdan son konuşmama kadar hep üretim, üretim, üretim dedim. Rasyonel para ve maliye politikaları tabi ki işin a-b-c’si. Ama üretim artışı sağlamadan makroekonomik sorunlarda kalıcı bir iyileşme mümkün değil.  Küresel konjonktür durumu daha da önemi hale getirdi. Gelişkin bir üretim kapasitesi, hem sanayide, hem tarımda, stratejik önemdedir. Bu da öngörülebilirlik, iyi bir planlama ve yatırım ortamının iyileştirilmesini, yani hukuk devletinin, yargı tarafsızlığının hiçbir istisnaya müsamaha göstermeden tam anlamıyla uygulanmasına bağlı” dedi.

TÜRKİYE HALA GELİR ADALETSİZLİĞİ İLE MÜCADELEYE DEVAM EDİYOR

Özilhan, “Konuşmalarda sıklıkla dile getirdiğim bir konu da refahın adil dağılması, yoksulluğun azaltılması gereği idi. Yüksek enflasyon ve refah üretmeyen büyüme geçim sıkıntısını getirir. Büyümenin kaynağını tüketime, kentsel ranta, verimliliğe katkısı sınırlı projelere dayandırmak doğru değildir. Oysa kaynakları verimli kullansak, toplanan vergilerde israfı önleyip, eğitim ve diğer sosyal harcamaların payını artırabilsek, durum farklı olabilirdi. 2024 yılında Türkiye hala gelir adaletsizliği ile mücadeleye devam ediyor. Refahı artırmak için istihdam yaratmak gerekiyor. 2015 yılında işsizlik oranı yüzde 10.3 idi. Geçen yılın Kasım ayında yüzde 9 oldu” diye konuştu.

EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTLİĞİNİ SAĞLAMANIN ÖNEMİNE VURGU YAPTI

Özilhan, “2024 yılında Türkiye hala vatandaşlarına iyi işler yaratma mücadelesine devam ediyor. İşsizlik sorunu yaşanırken bir de nitelikli insan kaynağı sorunu yaşıyoruz. Bunun nedeni eğitim sisteminin yeni mesleklere yönelik yeni becerileri kazandırma konusundaki yetersizliği. Konuşmalarımda beyin göçünü önlemenin, bilime, özgür düşünceye, eleştirel akla, yaratıcılığa dayalı bir eğitim sisteminin ve eğitimde fırsat eşitliğini sağlamanın önemine çok vurgu yaptım. Son 20 yılda eğitimle ilgili 17 kez değişiklik yapılmış. 2024 yılında Türkiye eğitimde nitelik ve fırsat eşitliği sorunlarını çözmek yerine hala afaki tartışmalar yapmaya devam ediyor” ifadelerini kullandı.

KALKINMA HER ŞEYDEN ÖNCE İNSAN İÇİNDİR

Tuncay Özilhan, “TÜSİAD’ın ellinci yılı için yapmış olduğumuz çalışmada, insanın, kalkınmanın hem öznesi hem de hedefi olduğunu belirtmiştik. Kalkınma her şeyden önce insan içindir. Her türlü farklılıklarıyla tüm etnik ve dini inançtan insanımız ülkemizin gücüne güç katar. Bunun için sivil toplumun önünün açılması, ifade özgürlüğü, özgür medya, akademik özgürlükler konuları da sık sık gündemimde oldu. Kadınlar için ekonomik, toplumsal ve siyasi hayatta fırsat eşitliği sağlanması, kadına şiddetin önüne geçilmesi ve İstanbul Sözleşmesine dönülmesi de dikkat çektiğim hususlardan birisiydi. 2015 yılında mecliste kadınların oranı yüzde 15’ti. 2023’te bu oran yüzde 17 oldu.2024 yılında Türkiye’de hala kadınların fırsat eşitliği mücadelesi devam ediyor” dedi.

Özilhan, “Dokuz yıl boyunca yapmış olduğum önerilerin kaynağı tüzüğümüz oldu. Tüzüğümüz açık ve nettir. Amacımız insan hakları evrensel ilkelerinin, düşünce, inanç ve girişim özgürlüklerinin, laik hukuk devletinin, katılımcı demokrasi anlayışının, liberal ekonominin, rekabetçi piyasa ekonomisinin kurum ve kurallarının ve sürdürülebilir çevre dengesinin benimsendiği bir toplumsal düzenin oluşması olarak belirtilmiştir” diye konuştu.

BUNDAN SONRA DA DOĞRU BİLDİĞİMİZ YOLDA İLERLEYECEĞİZ

Özilhan sözlerine şöyle son verdi:

“Şimdiye kadar her yönetim bu amaçları gerçekleştirmek için çalıştı. Gün oldu bu amaçlara yaklaştık; gün oldu uzaklaştık. TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanlık Divanı adına ben bu kürsüde bu temel ilkeleri hiç bıkıp usanmadan vurguladım. Siz de desteğinizi göstermeye devam ettiniz. Bundan sonra da doğru bildiğimiz yolda ilerleyeceğiz. Buradayız çünkü bu amaçların istisnasız hepsini sonuna kadar gerçekleştirene kadar var gücümüzle çalışacağız. Sözlerime son verirken bu bayrak yarışında bayrağı teslim alacak olan yeni yönetimi şimdiden tebrik ediyor, başarılar diliyorum. Siz değerli üyelerimizin bundan önceki dönemlerde olduğu gibi bu dönemde de görev yapacak olan Yüksek İstişare Konseyi başkanlık divanına ve yönetim kuruluna desteğinizi devam ettireceğinize inancım tam.”

TURAN: TÜSİAD ÜLKENİN TÜM SORUNLARI KARŞISINDA ÇÖZÜM ÜRETME MİSYONUYLA ÇALIŞIR

Bir dönem daha görevini sürdürecek olan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan ise “Türkiye’nin ve dünyanın içinden geçtiği bu zor süreçte, 9 yıl boyunca yürüttüğü Yüksek İstişare Konseyi başkanlığı için, Tuncay Özilhan’a yönetim kurulumuz adına şükranlarımı sunuyorum. TÜSİAD kurumsal yapısı ve yarım asırlık tecrübesiyle, ülkenin tüm sorunları karşısında çözüm üretme misyonuyla çalışır. Sorunların ağırlaştığı dönemlerde, sadece üyelerine değil esas olarak ülkeye karşı yüksek sorumluluk gerektiren bu görevi layıkıyla yerine getirmek daha da meşakkatli hale gelir. Tuncay Bey, bu zorluğun üstesinden en mükemmel biçimde geldi” dedi.

Turan, “Siyasetteki gerilimi ve toplumsal kutuplaşmayı önlemenin bildiğimiz en etkili yolu, demokratik süreçlerin daha iyi işlemesinden geçiyor. Cumhuriyet’in İkinci Yüzyıla Girerken Türkiye çalışmamızdaki başlıklardan biri Cumhuriyeti ve demokrasiyi nasıl güçlendireceğiz? tartışmasına ayrılmıştı. Bu tartışmalarda vurgulanan noktalardan birisi de Cumhuriyetimizin çok önemli kazanımları olmasına rağmen, istikrarlı bir demokrasi ve demokratik standartların yükseltilmesi yolunda daha alınması gereken mesafe olduğuydu. Haklar ve özgürlükler, eşit yurttaşlık, denge ve denetleme mekanizmaları, siyasal hayata katılım gibi başlıklarda ilerleme sağlamak gerekiyor. Özellikle de hukukun üstünlüğü başlığında. Adalete güven duygusunun güçlü olması için mahkeme kararlarında çelişki olmaması, yargı organları arasında uyumun sağlanması, kararların herkes için bağlayıcı olması, adil yargılanma hakkının mutlaka Avrupa İnsan Hakları Sözleşme standartlarında uygulanması, her düzeydeki mahkeme kararının parçası olduğumuz uluslararası normlara ve sözleşmelere de uygun olması gerekiyor” diye konuştu.

ÜLKEMİZİN KARŞI KARŞIYA OLDUĞU TÜM GÜÇLÜKLERİ AŞABİLECEĞİMİZ KONUSUNDA KAFAMDA HİÇBİR ŞÜPHE YOK

Turan, “Ancak tarif ettiğim standart ve referanslara uygun bir adalet anlayışı ile siyasi ve toplumsal gerilimlerin düşürülmesi yönünde ilerleyebilir; yargının hakemliği konusundaki tereddütleri ortadan kaldırabiliriz. Cumhuriyetimizin yüz yıllık kazanımlarından biri olarak, siyasi ve toplumsal olgunluğumuz en ağır sorunları bile meşru zeminde tartışarak çözüm üretebilecek düzeyde. Milli iradenin tam olarak tecelli etmesi, milletin oyuyla seçilmiş vekillerin ve yerel yöneticilerin görevlerini yapmalarını gerektiriyor.  Son bir yılı nice acıyla geçirdik. Şehitlerimizin acısı hala yüreğimizdedir. Kahramanmaraş depremlerinde 50 binden fazla vatandaşımız hayatını kaybetti. Filistin’de ölen çocukların sayısı 11 bini aştı. 2024’te acılarımızı dindirebilmeyi temenni ediyorum. Ülkemizin karşı karşıya olduğu tüm güçlükleri aşabileceğimiz konusunda kafamda hiçbir şüphe yok. Yetişmiş insan potansiyelimiz, bilim insanlarımız, her alandan uzmanlarımız, yetkin sivil toplumumuz, yüreği ülkesi için çarpan 85 milyon vatandaşımız var” ifadelerini kullandı.

KAYIKÇI KAVGASINI BİR KENARA BIRAKALIM

Turan, “Her türlü ekonomik ve siyasi sorunu nasıl olsa bir şekilde çözebiliriz. Ama yiten giden canları yerine getiremeyiz. Katledilen doğayı, bozulan ekolojik sistemi geri döndüremeyiz. Fırsat eşitliği sağlayamadığımız gençlerimize iyi bir gelecek sunamayız. Vakit geçirmeden ülkemizin geleceği için yaşamsal olan konulara odaklanalım; kayıkçı kavgasını bir kenara bırakalım. Kısa vadeli kısır çekişmelere rağbet etmeyelim.  Şahsi ikbal peşinde koşmak yerine ülkenin geleceği için rekabet edelim” dedi.

Turan, “TÜSİAD’ın ülkemizi çağdaş uygarlık seviyesine taşımak için bu yönde çalışmaya devam edeceğine inancımla, sözlerime son verirken, şahsıma ve beraber görev yapmış olduğum tüm yönetim kurulu üyelerimize vermiş olduğunuz destek için hepinize bir kez daha teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum” diye konuştu.

ARAS: ZOR BİR GÖREV

Yeni seçilen TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı bankacı Ömer Aras da “Bu görevi üstlenmem için gösterdiğiniz güvene teşekkür ediyorum. Hakikaten zor bir görev. Özellikle Tuncay Özilhan gibi efsane başkandan sonra görevi devralmak cidden zor. Bugün seçilen diğer üyelerin de katkılarıyla sizlerden gelen geri bildirimlerle istişare ve tavsiye sorumluluğumuzu en iyi şekilde yapmaya gayret edeceğiz” dedi.

Genel kurul toplantısı yeni seçilen üyelerin fotoğraf çektirmesiyle sona erdi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir