Günümüzde var olan 20 civarında penguen türü mevcut. Bunların tamamı yerkürenin güney yarısında yaşıyor. En kuzeydeki penguenler, ara sıra başlarını ekvatorun kuzeyine uzatan Galapagos penguenleridir.
İklim değişikliği muhtemelen farklı penguen türlerini farklı şekilde etkileyecek. Ancak Antarktika’da, birincil besin kaynağı olan krilin kaybının ana sorun olduğu görülmektedir. Deniz buzunun eridiği bazı bölgelerde kril yoğunluğu 1970’lerden bu yana yüzde 80 azaldı ve bu durum penguen popülasyonuna dolaylı olarak zarar verdi.
Çoğu penguen su altında saatte 6 ila 8 km hızla yüzebilir. En hızlı penguen olan gentoo ise saatte 35 km hıza ulaşabilir!
Penguenlerin smokine benzeyen kürkleri onların yüzerken kamufle olmalarını sağlar.
17 penguen türünden en çok nesli tükenmekte olan Yeni Zelanda’nın sarı gözlü penguenidir.Son 20 yılda nüfusunun yaklaşık %70’ini kaybeden Yeni Zelanda’daki dik tepeli penguen ve nüfusun yaklaşık %50’sini kaybeden Galapagos pengueni de dahil olmak üzere diğer türlerin de başı dertte.
Penguenler duygularını en yoğun yaşayan hayvanlardandır. Sevindikleri zaman saçmalayacak kadar heyecanlanmaları onların en tipik özelliklerindendir.
Bilinen en eski penguen fosili, dinozorların toplu yok oluşundan yaklaşık 4-5 milyon yıl sonra, 61,6 milyon yıllık olduğu düşünülen bir kaya üzerinde bulunmuştur.
İki penguen türü dışındaki tüm penguen türleri, sayıları 200 ile yüz binlerce arasında değişen büyük koloniler halinde yaşar ve sadece koruma amacıyla ürerler.
Penguenler yılda bir kez feci bir tüy dökümü evresine girerler. Çoğu kuş yıl boyunca birkaç kez tüy döker, doğru ama penguenler diğerlerinden farklı olarak vücudundaki tüylerin hepsini birden kaybeder. Tüyleri olmadan yüzemezler ve balık tutamazlar, bu nedenle tüylerinin yenilenmesi için gereken 2-3 hafta boyunca hayatta kalabilmek için önceden kilo alırlar.
Pek çok penguen türü yüzgeçleriyle havada uçamaz ama sudan buza sıçrayarak havada bir süre durur.
Penguenlerin vücudunda preen denilen bir yağ bulunur ki bu su geçirmez olmalarını sağlar; vücutlarını yalıtmak ve suda süzülürken sürtünmeyi azaltmak için bunu tüylerine yayarlar.
Penguenler etoburdur: yüzerken yakaladıkları balık, kalamar, yengeç, kril ve diğer deniz ürünleriyle beslenirler. Yaz aylarında aktif, orta boy bir penguen her gün yaklaşık 2 kilo yiyecek yer, ancak kışın bunun sadece üçte birini yiyebilir.
Çok fazla deniz ürünü yemek, çok fazla tuzlu su içmek anlamına gelir, ancak penguenler bu olumsuzlukları gidermenin bir yolunu bulmuş durumdalar. Gözlerinin hemen üzerinde bulunan göz çevresi bezi, kan dolaşımındaki tuzu filtreler ve bu tuz daha sonra fatura yoluyla ya da hapşırma yoluyla dışarı atılır! Ancak bu, susuzluklarını gidermek için deniz suyu içtikleri anlamına gelmez. Penguenler eriyen su içer ve sıvı ihtiyacını gidermek için kar yerler.
Diğer kuşlar gibi penguenlerin de dişleri yoktur. Bunun yerine, ağızlarının iç kısmını kaplayan geriye bakan etli dikenleri var. Bunlar balık yemeklerini boğazlarına yönlendirmelerine yardımcı olur.
Penguenlerin tüyleri aslında soğuktur hatta çevre soğukluğundan bile daha soğuktur.
