İtalya’da ‘yasadışı göçe yardım ve yataklık’ suçlamasıyla 7 yıldır yargılanan Iuventa isimli mülteci kurtarma gemisinin tüm mürettebatı beraat etti. Trapani bölgesindeki savcılar, şubat ayında ‘kanıt yetersizliği’ sebebiyle suçlamaların düşürülmesi talebinde bulunmuştu. Bu talebin ardından Almana merkezli ‘Jugend Rettet’ isimli sivil toplum kuruluşuna ait geminin tüm mürettebatı hakkındaki suçlamalar düşürüldü.
The Guardian gazetesinin aktardığına göre, söz konusu dava, hak savunucuları tarafından ‘mültecileri yardım çalışanlarını suçlu göstermeye’ yönelik artan girişimlerin bir sembolü olarak görülüyordu. Sicilya’daki hakimler, bugün aldıkları kararla, bugüne kadar Akdeniz’de 14 bin kişiyi kurtardığı tahmin edilen yardım çalışanlarını beraat ettirdi.
GAZETECİLERLE OLAN TELEFON GÖRÜŞMELERİ DİNLENMİŞ
Iuventa gemisine Ağustos 2017’de İtalya’nın Lampedusa adasındaki limanda el konulmuştu. İddiaya göre, el konulan telefonlar ile bilgisayarlar, yardım çalışanlarının ‘insan kaçakçıları ile işbirliği yaptığının’ kanıtını oluşturuyordu. Gemi çalışanları iddiaları reddetti.
İlerleyen dönemde ise mürettebatın dinlendiği ve diğer mülteci yardım gemilerine muhbirler yerleştirildiği ortaya çıktı. İtalya’nın Domani gazetesi, Trapani’deki yargıçların, gazetecilerin kurtarma ekipleriyle yaptığı telefon konuşmalarını kayıt altına aldığını ve iddiaya göre, gazetecilerin kaynaklarını ifşa ettiğini yazmıştı. İtalya Adalet Bakanlığı, bu iddialar üzerine 2021 yılında Sicilya adasına müfettiş gönderdi.
‘HUKUK DEVLETİNDE İŞLER BÖYLE YÜRÜMEZ’
Trapani savılarının iddiasına göre, gazetecilerin telefon konuşması kayıtlarına ilişkin veriler, kendilerine bir önceki başsavcı tarafından iletilmişti, onlar da hakimden bunları imha etmesini talep etmeyi düşünüyordu. Savcılar, 28 Şubat 2024 tarihinde sanıkların suçlu olduğuna ilişkin herhangi bir dayanak olmadığını kabul etti.
Iuventa’nın avukatlarından Francesca Cancellaro, söz konusu olayın, daha en başında yargıya taşınmaması gerektiğini söyledi. Savcıların 7 yıl sonra fikir değiştirmesinden memnuniyet duyduğunu dile getiren Cancellaro, “Ancak, bir hukuk devletinde işler böyle yürümez. Suçlamalara ancak etraflı bir soruşturmanın ve mevcut tüm kanıtların toplanmasının ardından yöneltilmeli. Düzgün bir saha çalışması olmadan dava süreci başlatmak adil değildir ve sanıklar üzerinde usulsüz bir yük yükler” dedi.
(DIŞ HABERLER SERVİSİ)