İsrail’in Gazze saldırılarında insanın içini acıtan görüntüler her yerde yayılmaya devam ediyor. Prof. Açıkalın, İsrail savaş suçu işliyor mu? sorusuna böyle cevap verdi.
Prof. Açıkalın “Aslında Şifa Hastanesi’nin ilk vurulduğu dönemden bugüne yaklaşık 50 gün geçti. İsrail’in savaş suçu işlediğini 3 boyutta söylememiz mümkün. Uluslararası hukuk kurallarına göre bu böyle. Bir kere özellikle çocuklar ve kadınlar noktasında savaş suçu açısından İsrail’in yaptığı saldırılar var. İkincisi bu görüntüler de her şeyi açıklıyor. Ele geçirdiği esirler ve savaşın da bir hukuku var esirlik meselesinin de bir hukuku var. Bunların hepsinin çiğnendiğini görüyoruz. Üçüncüsü de soykırım meselesi. Sistematik olarak burada bir milleti tamamen yok etmeye yönelik eylemler izliyoruz ve birçok kanıt var” dedi.
TAMAMEN BİR İNSAN GRUBUNU YOK ETMEK VE ZORUNLU GÖÇE ZORLAMAK
İsrail savaş suçu noktasında bir soykırım yapıyor. Ciddi bir tarihe geçecek kanıtlar toplamak da mümkün.
İSRAİL’E NEDEN YAPTIRIM UYGULANMIYOR?
ABD’de 6 dışişleri bakanı basına konuştu bir kişi hariç o da Filistin Dışişleri Bakanı. Amerika Birleşik Devletleri’nin ona susma şartıyla vize verdiği söylendi.
Prof. Dr. Açıkalın “Gerçekten utanç duyduğumuz anlara tanıklık ediyoruz. Bu noktada böylesine bir yasak konarak vize verilmesi hem de bunun da dile gitirilmesi şaşırtıcı. ABD’nin bu tutumu farklı bir sonuç getirmez. Kalıcı ateşkesin ötesinde barış görüşmelerinin olmasına bu koşullarla gelmek mümkün değil. ABD kongresinde İsrail’i eleştiren her karar antisemitizm ile eşit olarak kabul edildi.” dedi.
DÜNYA GAZZE’DEKİ KATLİAMA SESSİZ Mİ KALIYOR?
Açıkalın “Evetmaalesef Türkiye dışında her hangi bir ülkenin açıktan karşısında durduğu bir ifadeyi görmek çok zor. Hele hele batı dünyası ve küresel aktörler ve insani yardım açısından Türkiye dışında hiçbir çaba yok.
Her ülkenin bu savaş için söylemlerinde farklı sebebi var söylem değişikliği için. Batının bütün başkentlerinde Filistin destek mitingleri artmaya başladı. ABD’de yaklaşan bir seçim var. ABD ne olursa olsun bu savaşın sponsoru olarak anılmak istemiyor. En azından söylemleri bu yönde. Fransa’nın kendi toplumsal kırılganlıkları var. Geçtiğimiz günlerde müslüman bir gencin vurulduğunda sokakların karıştığını görmüştük. Dolayısıyla her ülkenin kendine özgü çıkarları öncelikleri var. Ama hiç kimse İsrail’in savaş sponsoru olmak istemiyor.” dedi.
