İsrail, Hollanda’nın Lahey kentindeki Uluslararası Adalet Divanı’nda Güney Afrika’nın Refah’taki saldırıların durdurulması talebi aleyhinde sözlü savunma yaptı. İsrail, Gazze’nin güneyindeki Refah’a saldırıların durdurulması için acil ihtiyati tedbir taleplerinin reddedilmesini istedi. Mahkemede söz alan İsrail Adalet Bakanlığı yetkilisi Gilad Noam, Güney Afrika’nın iddialarının aksine Gazze’de bir soykırım yaşanmadığını ve İsrail’in Hamas’la savaştığını söyledi. Güney Afrika’yı Soykırım Sözleşmesini istismar etmekle suçlayan Noam, “Tekrar belirtmek zorundayım, trajik bir savaş devam ediyor fakat bir soykırım yok” dedi.
Noam, İsrail ordusunun gayrimeşru uygulamaları ve üst düzey İsrailli yetkililerin tartışmalı açıklamalarının “istisnai” olduğunu ve bunların İsrail’in politikasını veya yaklaşımını yansıtmadığını ileri sürdü. Noam, “Hiçbir devlet, hatasız değildir. İsrail, uluslararası yükümlülüklerine uygun bir şekilde hareket etme bağlılığını korumaktadır” dedi.
“Tüm acil tedbir talepleri dayanaksızdır”
Güney Afrika’yı bu “istisnai” olayları ve açıklamaları seçici bir yaklaşımla öne çıkararak mahkemeyi manipüle etmeye çalışmakla suçlayan Noam, “Güney Afrika tarafından talep edilen tüm acil tedbir talepleri dayanaksızdır” diyerek İsrail’in Gazze’den çekilmesi yönünde bir emir verilmemesi gerektiğini söyledi. Noam, “Aksi takdirde, halen yüzden fazla İsrailli rehine Hamas’ın hiçbir engelle karşılaşmadan faaliyet göstermeye devam edeceği topraklarda kalacaktır. Böyle bir emir verilmesi durumunda İsrail, uluslararası hukukun kendisine tanıdığı haklardan mahrum bırakılmış olacaktır. Böyle bir karar alması halinde mahkeme, Soykırım Sözleşmesini koruyucu bir kalkan olmaktan çıkarıp bir kılıç haline getirecektir” dedi.
“Eğer birine ‘Artık yeter” denilmesi gerekiyorsa bu İsrail değil Güney Afrika’dır”
Savunmada Güney Afrika’yı Gazze’ye ilişkin gerçekleri İsrail aleyhinde çarpıtmakla suçlayan İsrailli hukukçu Noam, “Belki de en iğrenç olanı, Güney Afrika’nın Holokost sırasında Avrupalı Yahudilerin sistematik bir şekilde yok edilişlerini hatırlatan bir terminolojiye başvurarak İsrail’in ‘imha bölgeleri’ oluşturduğunu öne sürmesidir” dedi.
Noam, İsrail’in Gazze’ye kritik sınır geçişlerini kapattığı iddialarının ise açık bir şekilde yalan olduğunu ileri sürdü. Güney Afrika’nın iddialarının büyük bir kısmının mesnetsiz olduğunu savunan Noam, “Eğer birine ‘Artık yeter” denilmesi gerekiyorsa, bu İsrail değil Güney Afrika’dır. Güney Afrika’nın bu mahkemenin ihtiyati tedbir prosedürünü defalarca böylesine alçak ve sinsi bir şekilde istismar etme girişimlerine ne zaman dur diyeceğiz?” dedi.
Tourgeman, İsrail’in yardım geçişini engellemediğini iddia etti
İsrail Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Tamar Kaplan Tourgeman ise ülkesinin Refah’a tıbbi gereçler ve gıda geçişini engellemediğini savundu. Uluslararası kuruluşların beyanlarının aksine İsrail’in Gazze’ye yardım geçişini kolaylaştırdığını iddia eden İsrailli hukukçu, havadan bırakılan yardımlar ile Güney Kıbrıs deniz koridoru gibi uygulamaların İsrail’in yardım ulaştırılmasında işbirliği yaptığının kanıtları olduğunu söyledi. İsrail’in Gazze’de sivilleri korumak için olağanüstü tedbirler aldığını savunan Tourgeman, “Sivillerin uyarılması, insani yardımlara ilişkin bilgi sağlanması ve mesajlar ile broşürler yardımıyla tahliye rotalarının bildirilmesi bunlar arasında yer almaktadır” açıklamasını yaptı.
İsrail’in kendini savunma hakkı olduğunu ve bu hakkın elinden alınmasının düşünülemez olduğunu savunan İsrailli yetkili yargıçlara seslenerek, “İsrailli rehineler acımasız bir şekilde Refah’ta esir tutulurken, İsrail’in onları kurtaramayacağı iddia edilebilir mi? Hamas, Gazze’yi ayrım gözetmeyen saldırıları için bir saldırı merkezi olarak kullanmaya devam ederken İsrail’in bunlar aleyhinde kendisini savunamayacağı gerçekten iddia edilebilir mi?” diye sordu.
İsrail “Yalancılar” diyerek protesto edildi
Tourgeman’ın İsrail’in sözlü savunmasını tamamladığı sırada mahkemedeki katılımcılardan biri “Yalancılar” diye bağırarak İsrail heyetini protesto etti. Katılımcılardan birinin “yalancılar” diye bağırdığı sırada canlı olarak yayınlanan anlar yarıda kesilerek mahkemenin logosu ekrana yansıtıldı.
Uluslararası Adalet Divanı, ocak ayında İsrail’in soykırımı engellemek ve insani yardım geçişini sağlamak için elinden geleni yapmasını emretmiş fakat askeri saldırıların sona erdirilmesi için ihtiyati tedbir kararı almaktan kaçınmıştı. Mahkeme, Mart ayında verilen ikinci bir emirle, İsrail’in Gazze’deki insani durumun iyileştirilmesi için yeni önlemler alması gerektiğini açıklamıştı. Bir süre önce Türkiye ve ardından Mısır, Güney Afrika’nın BM’nin en üst düzey mahkemesi Uluslararası Adalet Divanındaki davasına müdahil olacağını açıklamıştı.