Osmanlı’da batılılaşma hareketi işçi ve emekçi sınıflara da yansıdı. İlk 1 Mayıs kutlaması 1905 yılında İzmir’de yapıldı. 1912 yılında da İstanbul işçi yürüyüşüne sahne oldu. 1 Mayıs, Cumhuriyet döneminde de sıkıntılı bir süreçle kutlandı.
Sultan III. Selim’den itibaren giderek artan Osmanlı’da batılılaşma hareketi hem devlet kurumlarını hem de toplumu dönüştüren bir gerçekti. Giyim kuşamdan yeme içmeye, hukuk sisteminden toplumun farklı kesimlerinin statülerine kadar uzanan bu değişim ve hak arama kuşkusuz işçi ve emekçi sınıflara da yansıdı. Osmanlı dönemi işçi ve emekçi sınıfların hak arama girişimlerinde ise dünyada dalga dalga yayılan 1 Mayıs kutlamaları önemli bir milat oldu. 1 Mayıs kutlamalarının Osmanlı’da gelmeden önceki hikayesi ise ABD, Chicago’ya dayanıyor.
Endüstri çağı ile kent çeperlerinde oluşan işçi sınıfının etrafında konut, ulaşım, beslenme, eğitim gibi temel başlıklar oluşmuş ve bu başlıkların bir düzene oturtulması kaçınılmaz olmuştu. Kentlerde birbiri ardında beliren saat kuleleri dahi çalışanlara zamanı bildirmek gayesiyle bir zorunluluk olarak ortaya çıkmıştı.
Öte yandan günü 24 saatlik bir zaman dilimine ayıran saat kulelerinin varlığı işçilerin çalışma saatlerini belirli bir sınırlama almaktan uzak bir anlayışla çalışıyordu. Kısacası işçilerin fabrikalardaki ağır çalışma koşullarındaki çalışma süresini yönetimler belirliyor ve diledikleri gibi uzatabiliyorlardı.
8+8+8 saat ile çözüm
Toplumsal sorunlar ve değişimle üzerine akademik çalışmalar yürüten 19.Yüzyıl’ın ünlü İngiliz düşünürlerinden Robert Owen bu duruma sistematik bir çözüm önerisi olarak 8 saat iş mesaisi, 8 saat sosyalleşme zamanı ve 8 saat istirahat süresi olarak günü sekizer saatlik üç dilime böldü. Owen’sın bu önerisi ABD’deki işçi sendikaları tarafından hızla benimsendi ve ilkin 1884 yılında bu doğrultuda çalışma saatlerinin düzenlenmesi talep edildi. Olumlu bir gelişme olmayınca sendikalar birbiri ardına hükümetten bu önerisinin uygulanmasını talep eden gösteriler düzenlediler. Barışçıl bir talep olarak başlayan bu hareket ne yazık ki göstericilerle polis arasında çatışmalara dönüştü ve her iki tarafta da ölümler meydana geldi. 1886 yılında yaşanan bu şiddet olaylarının ardından 1889 yılında toplanan Uluslararası Sosyalist Kongre ABD’de 1 Mayıs günü yaşanan bu elim hadiseyi ve hayatını kaybeden işçileri anma kararı aldı. Kongrenin bu kararı zamanla Avrupa’da yayıldı ve birçok ülke 1 Mayıs’ı işçilerin haklarının dile getirildiği özel bir gün olarak benimsedi.
İlk kutlayan şehirler İzmir ve Selânik
Osmanlı coğrafyasında ilk 1 Mayıs kutlaması 1905 yılında İzmir’de gerçekleşti. İzmir’in kardeşi sayılan ve Balkanlarda yer alan en önemli liman şehirlerinden biri olan Selânik’te ise hem hatırı sayılır bir entelektüel nüfusla beraber ciddi bir ticari hayat mevcuttu. Bu yoğun ticari hayatın yaşandığı merkez ise limandı. Limanda yüksek sayıda taşıma işçisi, tarıma bağlı olarak da yine çok sayıda pamuk ve tütün işçisi Selânik ve civarında yaşıyordu. Şehrin bu sosyoekonomik yapısının doğal bir sonucu olarak 1911 yılında 1 Mayıs kutlamaları düzenlendi. Bir diğer Balkan şehri Üsküp’te de küçük çaplı anma ve kutlamalar yapılmıştı. Bu kutlamalar Osmanlı Devleti sınırları içerisindeki ilk 1 Mayıs kutlamalarıydı.
Amele bayramı!
1912 senesinde de Osmanlı’nın başkenti İstanbul, tarihinin ilk 1 Mayıs kutlamalarına sahne oldu. 1920 ve 1921 yılları İstanbul’un işgal altında olduğu yıllardı. Bu yıllarda merkezi Osmanlı idaresi hiç istemese de işçiler 1 Mayıs yürüyüşleri düzenledi. Özellikle 1920 yılındaki Haliç’ten başlayıp Karaköy üzerinden Beyoğlu’na uzunan yürüyüşte işçilerin en çok dillendirdiği talep özgürlük ve işgalin son bulmasıydı.
Osmanlı’da 1 Mayıs Amele Bayramı olarak anılıyordu. 1922 yılındaki yürüyüşte ise İstanbul’daki tramvay şirketi, Şirket-i Hayriye, Seyrü Sefain ve Haliç tersane işçilerinin yürüyüş yaptığı görülür. Milli Mücadeleyi yürüten Ankara hükümetinin o dönem Sovyet Rusya ile kurmuş olduğu yakın ilişkilerin bir sonucu olarak 1922 yılında Ankara’da 1 Mayıs kutlamaları yapıldı ve ardından 1923 yılında kutlamalar resmi olarak düzenlendi.
1923 yılının 1 Mayısı’nda çok sayıda yerli ve yabancı işletmede çalışan işçiler greve çıktı. İşçi taleplerinin arasında, yabancı şirketlere el konulması, 1 Mayıs’ın resmen işçi bayramı olarak tanınması, sekiz saatlik işgünü, hafta tatili, serbest sendika ve grev hakkı vardı. “8 saat iş, 8 saat istirahat, 8 saat uyku”, “Türk amelesi sendika ister” ve “Tüm dünya işçileri birleşin” sloganları en önemli beklentilerin birer ifadesiydi.
1 Mayıs’ın onurlu bir yaşam mücadelesi veren kadın, erkek tüm emekçilerin gerçek bir bayram havasında, haklarına yönelik olumlu toplumsal farkındalıkların arttığı bir bayrama dönüşmesi dileğiyle.
Farklı isimlerle kutlandı
1 Mayıs kutlamaları Osmanlı sonrası başlayan Cumhuriyet dönemi boyunca da genel olarak sıkıntılı bir süreç izledi. 1935 yılında Bahar ve Çiçek Bayramı olarak anons edildi. Askeri darbe dönemlerinde yasaklandı. 1977 yılında Taksim’de düzenlenen 1 Mayıs gösterileri ise son derece üzücü ve elim hadiselere sahne oldu. 1 Mayıs, 2009 yılında “Emek ve Dayanışma Günü” olarak kutlanmaya başlandı veresmi tatil ilan edildi.