Eğitim öğretim yılının başında temelleri atılan projedeilk dersler ikinci dönem itibarıyla verilmeye başlandı. Projede, İstanbul’daki 13 okuldan 30 öğretmen ile Yıldız Teknik, Marmara, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa olmak üzere üç üniversitenin eğitim fakültesinde görevli 10 akademisyen yer alıyor. Bugüne kadar projeyle, üç üniversitenin eğitim fakültesindeki temel eğitim bölümünde öğrenim gören 450’ye yakın öğrenci ile okullardaki 80 öğretmene ulaşıldı. Düzenlenen ders planları ise üniversiteler ile il milli eğitim müdürlüğünün proje yürütme ekibiyle hazırlandı. Yani hem öğretmenlerin üniversitelerde hem de akademisyenlerin okullarda vereceği eğitim için konu başlıkları önceden planlandı. Pilot proje olarak başlayan ve 10 hafta boyuna sürmesi planlanan projenin 5’inci haftasında hem üniversitelerdeki hem de okuldaki dersleri takip ettik.
Leyla Coşkun
ANILAR HEM GÜLDÜRDÜ HEM DUYGULANDIRDI
Yıldız Teknik Üniversitesi’nde (YTÜ) katıldığımız ilk dersi Sultangazi Dostluk İlkokulu 2’nci sınıf öğretmeni Leyla Coşkun verdi. 11 yıllık sınıf öğretmeni olan Coşkun’un dersi ‘İletişim’di. Üniversitenin sınıf öğretmenliği bölümü 3’üncü sınıf öğrencileri dersi büyük bir ilgiyle takip etti. Yaklaşık 50 öğrencinin bulunduğu sınıfta ders sırasında büyük bir sessizlik ve dikkat hakimdi. Öğrencilerin bir kısmı Coşkun’u dinlerken not almayı da ihmal etmedi. 11 yıllık meslek hayatı boyunca öğrencileriyle kurduğu iletişim şekillerini ve yaşadıklarını anlatan Coşkun, bazı anılarında sınıfı kahkahaya bazılarında ise hüzne boğdu. Öğrenciler, dersin sonunda akıllarına takılan pek çok soruyu sorma şansı yakaladı.
‘BU DERS UNUTULMAZLARIM ARASINA GİRDİ’
Öğretmen Leyla Coşkun, üniversitedeki ikinci dersini anlattığına dikkat çekerek, “Tecrübelerimi paylaşmak bana çok iyi hissettiriyor. Üniversite öğrencilerinin mezun olduktan sonrası için soru işaretleri olduğunu hissediyorum. Bu derslerle de onlara bazı cevaplar verebildiğimi düşünüyorum. Anlattıklarımın onların yoluna ışık olacağına inanıyorum” dedi. Öğrencilerden Emre Güneş, “Hocamızın verdiği bilgiler çok değerliydi. Bu zamana kadar aldığımız akademik bilgilerin yanı sıra öğretmenliği neden yapmamız gerektiğini anladık” diye konuştu. Zeynep Zahide Yıldırım ise, “Çok etkili bir dersti. Özellikle Leyla Öğretmen’in Van’da görev yaptığı dönemlere ait anıları bize umut oldu. Genelde hep akademik eğitim alıyoruz ama bu ders unutulmazlarım arasına girdi” dedi.
‘BİZE GÜÇ VERİYOR’
İkinci durağımız ise Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Temel Eğitim Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gülden Uyanık’ın öğretmenlerle buluşacağı Kadıköy Sulhiye Ersoy Anaokulu oldu. Prof. Dr. Uyanık, anaokulu öğretmenlerine ‘2024 Okul Öncesi Eğitim Programı’nı anlattı. Ayrıca Prof. Dr. Uyanık, öğretmenlerin derslerinde uyguladığı programlarla ilgili tavsiyeler verdi. Derse katılan öğretmenlerden Derya Kılıç, “Akademisyenlerin bize her alanda destek olmasından yana çok mutluyum. Üniversitelerin, hala okulların arkasında olduğunu bilmek bize güç veriyor” diye konuştu. Havva Kurnaz ise, “Proje iki tarafa da büyük destek sağlıyor. Bu noktada projenin bir paydaşı olduğum için mutluyum. Umarım uzun yıllar devam eder” dedi.
TECRÜBELER, GENÇ KUŞAKLA BULUŞUYOR
Doç. Dr. Murat Mücahit Yentür, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü: “Projemizin en büyük farkı sınıfta bizzat öğretmenlik yapan, tecrübe edinmiş ve uygulamanın içinden gelen öğretmenlerimizin üniversitelerdeki eğitim fakültelerinde öğretmen adaylarıyla buluşması. Öğretmenlerimizin sahada karşılaştığı sorunlar, uygulamadaki yenilikçi çözüm önerileri, öğretim teknik ve yöntemlerindeki tecrübeleri genç kuşakla buluşuyor. Alanlarında fark yaratan öğretmenlerimiz projede yer alıyor. Ayrıca en az 10 yıllık tecrübelerinin de olması gerekiyor.”