İyi Bir Eğitim Platformu tarafından Antalya’da düzenlenen ‘İyi Eğitim, Güçlü Gelecek’ temalı Sürdürülebilir Eğitim Sempozyumu’na 6 ülke, 74 şehirden öğretmen, eğitimci, sektör temsilcileri olmak üzere 850 kişi katıldı. Sempozyumda eski Milli Eğitim Bakanı ve Önce Öğretmen Vakfı Başkanı Prof. Dr. Ziya Selçuk, Ekonomist Prof. Dr. Özgür Demirtaş, Fütürist ve Ekonomist Ufuk Tarhan, Eğitimci ve Sosyal Girişimci Sevinç Atabay, Başarı Düşünürü, Başarı Konuşuru, Başarı Yazarı Mümin Sekman ve Dünya Bilardo Şampiyonu Semih Saygıner gibi önemli eğitimci, akademisyen ve yazarlar bir araya geldi.
Sempozyumda konuşan Tüm Özel Öğretim Kurumları Derneği (TÖDER) Yönetim Kurulu Üyesi ve eğitim girişimcisi Ümit Kalko, “ “Eğitim her geçen gün değişiyor. Bizler de çocuklarımızı geleceğe hazırlayan bir kesim olarak çocuklarımızın bugünün gerçeklerine değil, yarının gerçeklerine göre hazırlama gereksiniminin bilincindeyiz. Hayat son 20 yıldır hızlı değişiyor. Eğitimle alakalı da çok fazla şey konuşmamız gerekiyor” dedi.
ÖZEL EĞİTİM SAĞLAM ELLERDE OLMALI
Eğitimin dünyanın en önemli işi olduğunu belirten TÖDER Başkanı İbrahim Taşel ise şöyle konuştu:
“Türkiye’de de gündemin ilk sırasında olması gereken mesele eğitim. Çocuklarımızı iyi yetiştiremezsek ne ülkemizin zenginliğinin, ne elde ettiğimiz kazanımların bir anlamı kalmaz. Biz bunun özel öğretim ayağındayız. Yetiştirdiğimiz insanları ülkemize armağan etmek için de yetiştirebilirsiniz, kendinize adam devşirmek için de yetiştirebilirsiniz. Özel eğitim sağlam ellerde olması çok önemli. 2000’li yıllarda öğrencilerin yüzde 2.7’si özel okullarda okuyordu. Dershanelerde bu oran yüzde 15’e ulaşıyordu. Bugün 17 milyon öğrencinin, 1 milyon 600 bini özel okullarda okuyor. Özel okullar eğitimin önemli bir paydaşı. Tam 12 kuruluş bizleri denetliyor. Devletin, 39 milyar dolar bütçenin aslında 3,5 milyar dolarlık kısmını bize ayırması lazım. Özel okullar eğitimin öncüsü durumda. Türkiye’de yabancı dilin yaygınlaşması, teknoloji kullanımı özel okullarla başladı. Özel okullar gözbebeği gibi korunmalı. Eğitimden KDV’yi düşürmeye çalışırken yüzde 2 daha eklendi. Biz dershaneciliğe başladığımızda öğretmenlerimiz Milli Eğitim’in öğretmenlerinden 3 kat fazla maaş alıyordu. Şimdi bizim öğretmenlerimizin resmi okullarda çalışan öğretmenlerin maaşlarının arkasında kaldı.”