İsrail-İran savaşı Türkiye’nin ekonomisini nasıl etkiler? Uzman isim açıkladı…

İsrail’in İran’a yönelik saldırıları ve İran’ın misillemeleriyle bölgede tansiyon yükseldi. Bu durum Türkiye’nin dış politikası ve enerji güvenliği açısından önemli riskler taşıyor. Enerji uzmanı Necdet Pamir ve sektör verilerine göre Türkiye, bu krizden çok yönlü bir şekilde etkileniyor.

TÜRKİYE’NİN ENERJİ MALİYETLERİNDE ARTIŞ

İsrail saldırılarının ardından Brent petrol fiyatı 69 dolardan 74 doların üzerine çıktı. Bu durum kısa vadede artan enerji maliyetlerini beraberinde getirdi.

Türkiye’nin petroldeki dışa bağımlılık oranı yüzde 92. Petrol fiyatlarındaki artış doğrudan enerji maliyetlerini yükseltti. 2022’de Brent petrol ortalama 101 dolar iken Türkiye’nin enerji ithalat faturası 96,6 milyar doları buldu. 2023 yılında fiyatların 82 dolara gerilemesiyle birlikte fatura 69,1 milyar dolara düştü.

Enerji ithalatı sadece petrolü değil; doğalgaz, kömür ve elektrik ithalatını da kapsıyor. Petrol fiyatlarındaki artış diğer enerji kalemlerine de yansıdı.

Ayrıca, enerji ithalatının dolar üzerinden olması ve TL’nin değer kaybetmesi maliyetleri daha da artırdı.

HÜRMÜZ BOĞAZI’NDA KAPANMA RİSKİ

Hürmüz Boğazı günlük 21 milyon varil petrol ve 306 milyon metreküp LNG taşıyan kritik bir enerji koridoru. İran’ın bu boğazı kapatma tehdidi ise ciddi endişelere neden oluyor.

Necdet Pamir’e göre, İsrail’in saldırıları İran rejimini varoluşsal tehdit algısına itiyor. ABD ve İngiltere’nin müdahalesi durumunda İran’ın Hürmüz Boğazı’nı kapatabileceği konuşuluyor. Pamir, bu durumun teknik olarak mümkün olduğunu belirtirken, sonuçlarının öngörülemeyeceğini vurguluyor.

PETROL TEDARİĞİNİN ETKİLENMEMESİ

ABD’nin İran’a yönelik yaptırımları sonucunda Türkiye, İran’dan petrol ithalatını durdurdu. Bu sebeple, Türkiye şu anda petrolünün yaklaşık yüzde 70’ini Rusya’dan, yüzde 25’ini Irak’tan ve kalanını da Kazakistan’dan karşılıyor. Bu durum nedeniyle gerilimin petrol tedariki üzerindeki etkileri henüz görülmüyor.

Ancak Pamir, “Enerjide, özellikle petrol ve doğalgazda dışa bağımlılığın, ekonomi ve güvenlik üzerinde büyük bir risk oluşturduğunu” sözleriyle vurguluyor.

Türkiye’nin bazı doğalgaz alım anlaşmaları petrol fiyatlarına endeksli olduğundan, petrol fiyatlarındaki artışın doğalgaz faturalarına da yansıdığı biliniyor. Bu durumun psikolojik etkileri olduğu ve Rusya-Ukrayna savaşı döneminde doğalgaz fiyatlarının hızla yükseldiği belirtiliyor.

GÜNEY PARS DOĞALGAZ SAHASININ ETKİLERİ

Türkiye yıllık yaklaşık 55 milyar metreküp doğalgaz tüketirken, bunun yüzde 99’unu ithal ediyor.

İran’ın doğalgaz tesislerine yönelik saldırılar, Türkiye için büyük riskler oluşturuyor. Güney Pars doğalgaz sahasına yapılan saldırı sonrasında üretimde kısmi durmalar yaşandı.

Pamir’e göre, Güney Pars doğalgaz sahasına yapılan saldırıların etkileri Türkiye’yi doğrudan etkiliyor. Türkiye, İran’ın ciddi doğalgaz ihracatı yaptığı tek ülke konumunda olduğundan, olası kesintilerin Türkiye ekonomisini olumsuz etkileyebileceği üzerinde duruyor.

TİCARET HACMİNDEKİ GELİŞMELER

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, Türkiye 2024 yılında İran’a yaklaşık 3,2 milyar dolarlık ihracat, 2,5 milyar dolarlık ithalat gerçekleştirdi. Böylece iki ülke arasındaki ticaret hacmi 5,7 milyar doları buldu.

Ticaret Bakanlığı raporlarına göre Türkiye’nin İran’a en çok sattığı ürünler makine ekipmanları (yüzde 28), plastik-kimya ürünleri (yüzde 24) ve tarım-gıda ürünleri (yüzde 11) oldu. İran’dan yapılan ithalatın büyük kısmını doğalgaz ve petrokimya ürünleri (yüzde 60), metal ürünleri (yüzde 29) ve tarım (yüzde 4) oluşturuyor.

İran’daki Razi Petrokimya Kompleksi gibi tesislerin güvenliği ve üretim durumu Türkiye için önemli bir konu. Özellikle savaş ortamında bu tesislerin risk altında olması, Türkiye’nin tarımsal üretiminde ciddi sorunlar yaratabilir.

TURİZM VE GÜVENLİK ENDİŞELERİ

Bölgedeki gerilimler, Türkiye’nin turizm sektörünü olumsuz etkileyebilir. Geçmişte Gazze çatışmaları sırasında turizm rezervasyonlarında düşüş yaşanmıştı. Bu sebeple turizm sektörü, jeopolitik gelişmelere karşı hassas bir konumda bulunuyor.

Ayrıca, Kızıldeniz ve Süveyş hattı üzerinden yapılan ticari taşımacılıkta güvenlik sorunları, ihracatçılar için navlun sürelerinin uzaması ve maliyetlerin artması anlamına gelebilir. Yemen kaynaklı saldırılar sonrasında navlun sürelerinde yaşanan uzamalar ve artan maliyetler, bu durumun bir örneği olarak gösterilebilir.

Related Posts

Düğünlerde altın alımı azaldı, esnaf endişeli

Yaz aylarının başlamasıyla birlikte düğün sezonu açıldı ancak altın fiyatlarındaki hızlı artış, hem evlenecek çiftleri hem de kuyumcu esnafını zor duruma soktu. Kemeraltı Çarşısı’ndaki kuyumcular, işlerin yavaşlamasından şikayet ederken, vatandaşlar …

Citi’den altın tahmini: Kısa ve uzun vadeli fiyat hedeflerini düşürdü

Citi’den altın tahmini: Kısa ve uzun vadeli fiyat hedeflerini düşürdü

Altın soluklandı! Yine tırmanacak mı?

İsrail ile İran arasında başlayan ve üçüncü gününe ulaşan çatışmaların ardından altın fiyatları tırmanışa geçti. Artan jeopolitik risklerle birlikte yatırımcıların güvenli liman olarak döndüğü altında fiyatlar haftaya yüksek başlarken bugün kısmen …

‘Barbaros Hayreddin Paşa’ sismik araştırma gemisi Trabzon Limanı’na demirledi

Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığınca (TPAO) denizlerdeki petrol ile doğal gaz aramalarında kullanılan sismik araştırma gemisi “Barbaros Hayreddin Paşa”, Trabzon Limanı’na geldi.

Sağlık raporu ücretli mi oldu, ne kadar?

2025 yılı itibarıyla sağlık raporlarına dair yeni bir dönem başladı. Sağlık Bakanlığı, sağlık hizmetlerine yönelik güncel ücret tarifesini yayımlayarak, bazı sağlık raporlarının artık ücretli olacağını duyurdu. Peki, 2025 sağlık raporu ücretli mi oldu, ne kadar?

TÜİK açıkladı: Ücretli çalışan sayısı yıllık yüzde 2,4 arttı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörlerinde toplam ücretli çalışan sayısının nisan ayında yıllık yüzde 2,4, aylık yüzde 0,7 arttığını açıkladı.